4 Eylül 2009 Cuma

meme sıkan oflu amca


efendim halen tatildeyim(altınoluk)..benden iyisi yok evet biliyorum.dedemlerlen saadet dolu günler geçiriyorum.mutluyuz.yeterli.şimdi konuya gireceğim hemen.dedemin burada kankası var,oflu amca.kendileri dedem gibi hacıdır,espiriler falan çok bilir.her espirisinde 'vuracağum seni'ibaresi yer alır çok hoş gibi.beni de torunları gibi çok sever sözüm ona oflu bey amca.velhasıl bu hacı görünümlü sahtekar bir gün benimlen yürüyüşe çıktı.hoş beş muhabbet derken sarılmak istedi ama ben bir elin göğsümü sıktığını hissettm (!) bi an şoka girdim fakat aklmdan da 'yok canım yanlışlık?hayır hayır torunu gibi sevdi?'diye geçiriyorum ama yooo gayette sıktı şebelek amca!napacağımı bilemedim bi an.konuşmaya devam ettik.evin oraya geldik.ben anneme gayette anlattım hani ben mi yanlış anladım diye.annem bayacana köpürdü.artık görüşmicez elbette ama dedeme anlatmadık.anlatırsak kıyamet çıkacak,gerek yok diye düşündük.hacı olmuş o olmuş bu olmuş kar değil.insanın içindeki fesatlığı kendisinden başka ne kimse durdurabilir ne de başka bir şey.o kadar öfkeliyim ki.öyle birşey kiyaptığına inanmak gelmiyor içimden.çok öfkeliyim,pis nursuz!

26 Haziran 2009 Cuma

deniz hukuku ve ben


efendim tekrardan merhabalar.yoğun bir dönemden sonra tekrar bir şeyler yazabilmenin mutluluğu içersindeyim.bu dönem 10 dersim vardı,ha gayret hepsini geçiyorum derken seçmeli dersten kaldım:))evet komik.okul uzayacaktı biliyodum ama bu tarz derslerden kalmak utanç verici gerçkekten.neyse bu sıkıntıları kendi iç dünyamda hallettikten sonra yeni bir başlangıç yapmak hakkım diyerekten istanbul'da kendime iş bulmaya karar verdim.deniz hukuku tek amacımdı.önemli bir hocayla görüşme yaptıktan sonra 3 temmuzda istanbul'da olacağım.istediğim bir alanda çalışmak kadar heyecan verici bir durum olamaz sanırım.umutluyum,mutluyum:)ama olumsuz sonuç alabilme ihtimalimi unutmuyorum.hep aklımda!umarım istediğim gibi olur,herkesin istediği şeyler olur diyerekten burda kesmek istiyorumm.

22 Nisan 2009 Çarşamba

first sensations


bu aralar reklamlara çok takılıyorum ama izlerken mutlu olabildiğim tek tük reklam var.onlardan biri de first reklamı.hani böle hep deriz,şu sakızı çiğnesem de hiç tadı gitmese.ben böyle bi sakızın icat edileceğine hiç inanmazdım.reklamı ilk izlediğimde de sallamadım.sonra kardeşim abla bak böle böle bi sakız var,on numara dedi.haydi bakalım dedm şunun bi tadına bakalım.hobaaa gerçekten reklamdaki gibi böle bi gezinip geldim.tadı da bitmiyor.e daha nee?bundan sonra tek tercih:first sensations

13 Nisan 2009 Pazartesi

When the sun goes down


Her dönem farklı müzik adamlarıyla farklı müzikler çıkar elbet.Arctic Monkeys'in kökeni nedir bilemem ama onları yaradana kurban.İyi ki girivermişler hayatımıza,bi daha da çıkmasınlar!Alex Turner'in o hafif cızırtılı, o seksii sesini dinlemek gerçekten çok hoş.hiç sıkılmadan her zaman dinleyebilirim bush gibi.

jusssss


izlerken huzur verdiğini hissettiğim reklamlardan biri:juss.meyvelerin kesilirken fışkırması ve renkleri,bir yandan fondaki kadının sesi bir bütünlük oluşturmuş ve bir adet meyvesuyu reklamı meydana gelmiş.ben tek kelimeyle bayıldımm.sürekli çıksa da izlesem,bir huzur bulsam diyebilceğim reklamlardan.gerçek meyvesuyu tadında :P izlemek isteyene : http://www.juss.com.tr/

26 Mart 2009 Perşembe

ritm


faaliyetsiz insan olmak kadar kötüsü yok.evde oturup bilgisayarın başında vakit geçirmek,tv seyretmek,kitap okumak,okula gitmek gerçekten sürekli bunlarla uğraşınca hayat sıkıcı bir hal alıyor.artık buna bi son verme vakti geldiiiiii.eveeeettt yeni faaliyetimiz ritm kursu :) arkadaşımla dedik heralde eğlenceli olur,nasılsa boşuz en azından bi iki düm tek tek atarız kafamız dağılır.hemen yazıldık ve bu hafta bendirlerimize kavuşarak faaliyetimize devam ettik.hayatmda ilk defa böyle bir alet aldım elime ama çok çok eğlenceli.oyy dedim babuşş napıyoruz biz,ne işimiz var ama yok yok gayette iyi oldu.şunu baştan söyliyim göründüğü gibi kolay değil,hiç değil.arada sırada toplanıp iki tıngırdatırız da.ohhhh süper süper.annem kafayı yemek üzere :) odamı boşaltıp müzik aletlerimi koycakmış bi tek,ne işim varmış okumakla.dedim ben size baştan söylemiştim,katlancaksın :) elektro ve klasik gitar da var evde ama alakam yok kendileriyle.bakalım bu heves nereye kadar gidecek.he bi de gösterimiz olcakmış mayısta.hadi hayırlısı :)

22 Mart 2009 Pazar

yeniden


kendime inanamıyorum.hayır asla olmaz konuşmam diyen ben tekrardan indie boylayım.aslında hiç konuşmamazlık etmedik onunla.msnde hep ekliydi.arada bir laf atıyordu zaten ama tekrardan görüşmek aklımın ucundan geçmemişti.her lafıyla dalga geçen ben/biz tükürdüğümü yaladım sanırım.artık yok demiştim olmaz bu adamla görüşemem.çaaaaaaaaat!gayette geçen geliyorum sizin o tarafa dedi ve ben de gel dedim.ama şöyle bişey var ki kötü olmadı.hatta eğlenceliydi.bi arkdaşı daha vardı.onu da daha önce görmüştüm evde.bu sefer o konuşan çocuktan çok fazla ses çıkmadı.heralde sarhoş olması gerekiyor :) kafaları iyiken işe yarıyorlar.ama esas oğlan gayet konuşkandı ve bu sefer ben de konuşabildim. :) rahattık.arada bir gelicek böyle.hayatımda ufak çaplı bi action.actiona baaaaaaak:) ama bu derslerin arasında kafa dağıtmak için iyi olacak.aramızda aşk meşk olmıcak kesin ama böyle muhabbet etmek de en azından arada bir heyecan yaşamak da eğlenceli ;)

18 Şubat 2009 Çarşamba

Emekli Ben


Yaklaşık 16 senedir okuyorum.İstemediğim bölümde ve istemediğim şeyleri yapıyorum.Mutsuz başladım üniveristeye.İstedim ki müzikle,dansla ya da tiyatroyla ilgileniyim ama nerdeee?Aile baskısı var ya o aile baskısı eminim çoğu türk gencinin derdidir.Hayır bi de üniversitedeyken de ne olacağıma karar vermek istiyorlar.Tabiki bundan sonra onların istediği şey olamaz o ayrı ama boşa okumuşum sanki,öyle hissediyorum.Bi de okulu uzatıcam gibi.Bu da beni dellendiriyor ama artık yapcak bişe yok.Asıl söylemek istediğim şuydu bugün;emekli olmak istiyorum ben!Okul bitsin hemen bahçeli ve denize yakın bi ev,bi köpek,bi eş.tamam işte.çocuk mocuk işlerini şu an hayal edemedim,korktum birden ama diğerleri güzel.Yoruldum, okumaktan bıktımm.Mesela Asos'ta küçük bi ev olabilir ya da Altınoluk'taki yeşil vadideki köyün içinden bir ev de olabilir.Huzur doluyorum düşününce.Mis mis.

5 Şubat 2009 Perşembe

Dilek'im Dilek'sin DİLEK!


2008-2009 bahar dönemi kayıtlarımız başlamıştır,duyuruluuurr!Evet bugün saat 1 de ders kaydım vardı.Şu an yaşadığıma inanamıyorum orası ayrı da.Ben bi kalp krizi falan geçiririm zannettm ama neyse sağlam çıktım okuldan.Evet konu başlığından yazımın neyle ilgili olduğu anlaşılmıyorsa da söyledim aslnda.Konumuz:Ders Kayıtları.Normalde diğer bölümlerde ya da okullarda dersler kendiliğinden yüklenir ve uğraşmana gerek kalmaz.Bizde kayıt dönemi=mahşer günü.2 gün kayıtlar sürer ve ekle- sil döneminin sonuna kadar da bu işlemler yürür.Tabi nasıl yürür ve kimle yürür işte muhabbet burda =)Şimcuk bizim bölümün sekreteri iki nüfustan oluşmaktadır.Biri Hilal,diğeri de Dilek!Hilal daha yeni bölüme alışan,sevecen,güleryüzlü bir vatandaşımız.Dilek ise uysal,hanım mı hanım,her işimizi gören,melek gibi biri demeyi ne çok isterdim ama o biiiiiir vampirrrr,o biiiiirrrrrr işimizi dallandırıp budaklandıran,o biiiiiiiiiir dekan adayı,...1.sınıfta daha biz toyken,kayıt nedir bilmezken,'ay kafam karıştı'derken ilk önce Dilek ile tanıştık.Dilek ve ben!Ay çıldırazaaam.Bırakın bölüme başlama heyecanını,okula gelme hevesini kıran tek insandır denebilir.Öğrencilerin çoğu onun odasına girmeden önce bi söver daha sonra da derin bir nefes alarak odaya dalar.Kayıtlar için görevlisin sen di mi?Senin işin bizim kayıtlarımızı yapmak di mi?Yok canıııııııııım.Öyle bişe yoooooooook!Kadın yeter ki biz ders almayalım,yeter ki okulu uzatalım diyye elinden geleni yaparsa bu fakülte sana söver Dilek!Bunları düşünmüyo musun ben anlamıyorum ki?Neyse sinirlenmeden Kiklimle yaşadığım anılarımı anlatıyım hemen.Günlerden bir gün 3.sınıf must dersimizi almak için Dilek'in kapısına gittik.9.dersimizi ekleyecek ve bizim bölümde 9.ders az sayılır cinsten=)Neyse Dilek dedi ki tamam eklicez ama bizim vizeler yaklaşıyo ders kayıtlı değil.Haydiiiiiiiii!Kiklim kafayı yemek üzere=) Bu arada biz sürekli geyik modundayız aksi takdirde o buhran halini çekemeyiz ikimizde.Tuğrul hocamız var,yardımcı dekan.Adamla artık içli dışlı olduk.Kiklimle diyaloglarımız:

_Dün Tuğrulla msnde konuştuk.O dersten kota açamıcaklarmış.Bana kamera da yollamak istedi ama ben reddettim.O kadar içli dışlı olmayalım istedim.(hihihihihi)

_Kişisel gelişim programı varmış.Acaba onlar içinde mi imza alıcaz bi Dilek'e soralım.Ona sormadan içim rahat etmez(eğer düzenli puan toplarsak kişisel gelişim için katılın belgesi verilir,bizim bölümle alakası yoktur)(hoohohoho)

Tabi bunları yaşamak gerekiyor,böyle yazmakla zevki çıkmıyor ama bi nebze yazarken içim rahatladı.Zorla değil ya kadın ders eklemiyor.Ağzını bıçak açmaz!Bugün 11ders almam gerekiyodu ama bizim süper bölümümüz yeni sistem koymuş.Adamlar daha da zorlaştırmış işi ve ben de alamadım 2dersimi tabiki.Bunu babama nasıl açıklıcam tam olarak ben de bilmiyorum ama artık bu okuldan kurtulmam gerekiyor.Bana yapıştı,bırakmıyor beni.Yardım ediiiiiiin,alın beniiiii bu okuldan!!Fuck!

2 Şubat 2009 Pazartesi

30 Ocak 2009 Cuma

KriStaL



Yıl 2003...Ankara'daki ilk senem...Hazırlıktayım.En rahat,hobbidi zibbidi günler...Servislen okula gidiyorum ve binaya az kala sırtıma doğru bir ağrı ama nefes kesen cinsten.Dua ediyorum geçsin diye ki dualarım kabul oldu,ağrım bi anda kesildi.Sınıfa geldik,ilk dersi geçirdim fakat tenefüste tekrardan afakanlar beni basmaya başladı ve bu sefer beni bırakmayacaklarını hissettim.Artık ağrıdan kudurur vaziyetteyim.Hemen arkadaşlarla sağlık merkezine geçtim,ben alttan üssten fışkırtıyorum elimde olmadan.Boş bir anımı yakalayan doktor beni kontrol etmeye başladı ve teşhis:Böbreklerinde taş var!Hayyıırr olamazzz diyorum da faydası yok,artık geç.Vücudumda birtakım yabancı cisimcikler var.Serumdu,annemlerdi,akarabalardı derken Ankara'dan memlekete doğru yol aldık.Memlekette tanıdık çok,bana bakanlar çok,benden iyisi yok.Asıl mevzuya geliyorum hemen.Annemler telaş içindeler.Babacan doktorlarını aramışlar iş bitirici hareketlerle ve bana randevu alınmış.Doktora gitmeden önce de doktor demiş ki bol su içsin.Tabiki içilecek o su, çarem yok.Teyzem içerden koca bir bardakla su getiriyor,ben şoktayım.Peki dedim,istersen hayır deme girişiminde bulun bakalım =)Abartılardan ilkini anlatıyorum şu an.Benim ilk bardak bitti,teyzem bir ceylan gibi yanımda dikildi ve 2.bardağım geliyor evet.Onu da içtikten sonnra 3.ye doğru giderken artık sesim çıkmaya başladı.Yapmayın etmeyin diyorum bu kadar olmaaz.Beni dinleyen kim?Neyse benim hane şiştikçe şişti , doktorun kapısında bekliyorum.Ama öle pis sıkıştım ki,o an salabilirim.Ultrasona girdim,doktor bakacak ama fazla sudan göremiyor =)

Doktor:Git arala biraz kızım
Ben:??
Doktor:Arala kızım gel hadi.
Ben:Arala derken?

demekle kaldım ve mecburen 'arala' eylemini uygulamak için tuvalete doğru yol aldım.Birazcık yapıp kestim kendi çabalarımla.Doktor tekrardan bakmaya çalıştı ama o kadar dolmuş ki hanem,doktor tekrar beni yolladı ben bu arada annemlere sayıyorum içimden.Annemler dışarda gülme krizindeler.Bravo diyorum bu kadar abartmanız gerekirdi zaten =)Doktorumuz taş değil de kristal var sen de diyince bir kez daha sapıttım.Kristal döküyorum holeyy =)Doktordan döndük,yengem de hemşire.Diyor ki,küvete sıcak su dolduralım,taş hemen düşer.Yengecim o taş değil kristal =)Hepsi gülüyor hahaha hihihi derken bana bu arada içerde su hazırlanıyor.Ananem,yengem,annem,teyzem hepsi banyoda.Çağırdılar,hadi bakalım küvete.Tamam dedim de küvete bakıyorum,şeytanın suyu gibi,sırf sıcak su koymuşlar,hiç karıştırma falan yok,beni de oraya buyur ediyorlar.Hobaaa!Dokunuyorum suya,alışırım belki diyerekten ama imkanı yok!Bunlar hadi alışırsın,bu kadar korkak olma diyerek beni gaza getiriyorlar.Ben bir cesaret girme eyleminde bulundum ama sıcaktan bayılcak gibiyim ,annem çıldırdı =)Çıkartın kızııı,bayılacak şimdiiiii diye =)Ben çıktım ama harap içindeyim,gerçekten bi an bayılıcam zannettim.2.abartma sahnesini de yaşadıktan sonra artık akılları başında geldi ve bu tarz eylemlerde bulunmadılar =)

29 Ocak 2009 Perşembe

Sıkıcı Mıyım?


Demin dizi serettim.Mutlu olayım,biraz eğleniyim,gençlik damarlarımdaki kan tekrardan fokurdasın,içim kıpır kıpır olsun diye ama aksine hüzünlendim:)ahhhhhh.çıldırıyorumm:)olay şöyle:genç kız hayallerinin peşine düşer...evden kaçar ve amacına ulaşır.istanbula gelir.istediği bölüm konservatuvar.okulda hocasına aşık olur ve klasiktir ki hocası da başkasına aşık ama bu sefer esas kızın arkadaşına.Esas kız bu görüntü karşısında ağlar,sızlar.Esas kızın arkadaşı şüphelenir ve onunla konuşmak ister.Esas kız da okuldan bir arkadaşını göstererek ona aşık olduğunu söyler ki ne tesadüf o arkadaşı da esas kıza aşıktır:)vee dizi biterrrrrrrr.Normalde bunda üzülcek bir şey yok gerçekten ama birden geçmişe döndüm ve eski 'ben' canlandı kafamda_'Platonik aşık ben'_Eskiden öyledi.Parmaklarımla sayardım hoşlandığım tipleri ya da bir kişiye aşık olurdum ama onun haberi olmazdı.Şimdi kendime bakıyorum da hayatımda kimse yer alamaz hale geldi,sıkıcı olmaya başladım ve o zamanlarda hissettiğim duygyların hiçbirinden eser yok.Indie boyla tanıştım sadece o da burnumdan geldi:)Sıkıcıyım=(

25 Ocak 2009 Pazar

GizLi NoT


Klasiktir.Hepimiz biliriz.Sınıfta belli başlı inek öğrenciler vardır ve bunlar sene başından beri notlarını düzenli olarak alırlar,temize de geçirirler mis gibi veee sonuç başarılıdır!Bir de benim gibi son anda not bulan zoraki dersleri geçmeyi başaran tipler vardır.Bu durum lisede de aynıdır,üniversite de.Özellikle bizim bölümde bu durum aleni bir şekilde görülür.Çünkü bizim ortamız yok.Ya başarısızsındır ki bu durumda bölüm değiştirilir ya da başka okula geçilir ya da bir şekilde inek de olsan olmasan da bölümü bitirirsin.Şimdi asıl konu şu ki,bizler gizlice not bulmaya çalışırız.Kestiririz şahin gözlerimizle bi kaç tip,çöpçatanları da buluruz bir şekilde veee hedef tamam!Her bulduğumuz notu da dağıtırız ama almadan önce şunu da ekleriz:sakın kimseye verme,bu not çok gizli.Gizli not diye bir şey yoooook.Kandırmayalım,gerçekçi olalım.O not bir kişinin elindeyse,anlayın ki tüm amfi o notun nimetlerinden yararlanıyordur.Hayır,şansı yok:) Birşey de diyemiyosun,not buuu,bulunuyor bi şekilde.Bu ineklere yalaklanmadan,aranı iyi tutmadan not vermezler sana.Sevdireceksin kendini.Mesela ben.Tüm amfiyle aram iyi ama sonuçta başarılı.Heee muhabbetleri olsun olmasın önemli olan o değil.Bazen hüsranla biten sonuçlar ortaya çıkabiliyor tabiki.Bir kere not istemiştim bi arkadaştan.Tamam dedi getiririm.Ertesi gün aradım.Cevap şu:'Ayyy unutmuşumm,keşke arasaydınnn.''E yuhh sana gece mesaj attım,aradım.Unutacak kadar embesil misin anlamadım ki?Tabiki değil.Bu işte terbiyesizlik:)Heeee öyle öyle.Hayır bari baştan söyle.Veremem,emek verdim ben o nota,prensibim değil falan de.Delikanlı ol biraz pis şişkoooo.Konuşturuyor beni,sövmek geliyor içimden.Ahh!

24 Ocak 2009 Cumartesi

tanık


gittim gördüm birebir tanık oldum indie grubuna..daha önce de bahsettim ve bu sefer kendim gördüm.emo mu desem bunlara tam olarak bilmiyorum çünkü dar pantolon giyiyolar,etnies takılıyolar o yüzden emo denebilir ama bir yandan da tam tamına emo gibi görünmüyolar.nese onu geçelim.evleri böle koyu yeşile boyanmış ve bordo rengi perdeler var.küçük işte onlara yetcek kadar.ama değişik posterlerdi küçük ayrıntılardı bunlar atlanmamış doğal olarak.tarz tarz bunlarr:) sonraaa fatura sıkıntıları var elbette.sürekli nasıl faturayı ödicez abiiiiii die yorumlar yapılıyor tabiki.işte kaçak elektrik mi kullansak falan.ah anam ah:)a sosyal şeklilde kendi indie arkadaşlarıyla sınırlı olarak ve kısıtlı muhabbetlerle yaşıyolar.birbirlerine takılıyolar falan.ya geççeksin bu işleriiiiii.öle muhabbetleri liseli çocuklar yapmaz ve gelmişsin 23 yaşına.sıçıyolar free yaşıcaz diye.beni sallamıyolar,böle artis konuşmalar fln:)umrunda değilim hiçbirinin.sanki birbirinizi görmediniz hiç.e sen bi insan gibi davransan ya.bari onu öğrensen.bi hava atma ayakları.sen cigara ne bilirmisin gibi ezmeler falan.yaa komiksin acayip yaratık komiksinn:)amacın yok bişeyin yok.sırf müzikle adam olunmaz ki onda da bi sınırın var!sürekli uyuşuk,okulla alakaları yok.benm umrumda deil de size yazık laynn!!